
Cehalet Bulaşıcıdır
Cehalet, sanıldığı gibi yalnızca okuma-yazma bilmemek ya da formel eğitimin yokluğu değildir. Cehalet, aynı zamanda bulaşıcıdır. Tıpkı bir virüs gibi, düşünce sistemini ele geçirir, sorgulama yetisini felç eder, zamanla bireysel aklı kolektif sağırlığa dönüştürür.

İnsanoğlunu biçimleyen ve yönlendiren her şey —moda, medya, söylemler, idoller, hemen yanındaki— fark ettirmeden birer cehalet emaresi taşıyabilir. Bugün, insanlar kendi vücutlarını “güzellik” adı altında değiştirmeye yöneltiliyor. Ama bu yönlendirme, bireyin içinden doğmaz; çoğunlukla dışarıdan, sosyal medya gibi kitle manipülasyon araçlarıyla beyne işlenir.

Botoks, bu durumun yalnızca bir örneğidir. Önce normalleştirilir, ardından idealize edilir. Sonra da yaptırmayanlar, “eksik”, “geri kalmış” ya da “kendine bakmayan” olarak etiketlenir. Moda, böylelikle cehaletin taşıyıcısı olur; bireysel özgürlük gibi sunulan şey, aslında zihinsel bir yönlendirme ürünü ve çöküştür.

Kısacası: Moda bir davranışı kitleselleştirebiliyorsa, bu durum cehaletin nasıl yaygınlaştırıldığının sosyolojik bir kanıtıdır.
Ve bu çağda, en yaygın moda biçimi düşünmemektir.
Silvan Güneş
Biyografi Yazarı