
Çehov’un hayatını merak ediyorsanız buyurun okuyun, fakat onun beni en çok etkileyen kısmı bize bıraktığı şu bakış açısıdır. Bu oyunculuk sanatına yaklaşma felsefesi sadece değişmeyen bir özellik değil ayrıca 20. yüzyılın büyük bir bölümünden bu güne kadar oyunculuğun temel taşıdır. Mikhail Çehov, Ivanov’u kardeşinin entelektüel gelişimi ve edebi kariyerinde önemli bir an olarak değerlendirmiştir. Bu dönemden itibaren Çehov’un bir gözlemi ortaya çıkmıştır ve bu, Çehov’un tüfeği olarak bilinmektedir. Bu gözleme göre, bir anlatıdaki her ögenin gerekli ve yeri doldurulamazdır ve her şey ortadan kaldırılır.
“Hikâye ile alakalı olmayan her şeyi kaldırın. Eğer ilk bölümde ‘duvarda bir tüfek asılı’ diyorsanız ikinci veya üçüncü bölümde o silah patlamalıdır. Eğer ateşlenmeyecekse, o silah orada asılı olmamalıdır.”
İşte böyle söylüyor Çehov, aslında bu söylediği sadece bir hikâye ya da tiyatroyu ilgilendiren, yazara, senarist’e, ‘bak bunlara dikkat et’ diyen bir öğüt değil. #AntonÇehov her ne kadar bunu edebiyat ve sahne sanatları üzerine söylemiş olsa da bu çok kıymetli cümle hayatımızın her alanında yerini koyuyor. Gereksiz cümle, eşya, insan ve sahip olduğumuz ve olmaya çalıştığımız her şey için bu geçerli. Doğaya çıktığımda durduk yere hemen önümdeki taşı yerinden alıp başka bir yere koyarak onu yurdundan etmek gibi bir şey. Gereksiz işler, paylaşımlar, düşüncesizliklerin üstünüze attığı toz, kül, buhar, buğu!..
Çehov’un ilk paylaştığım sözünü bundan 40 yıl önce lise yıllarımda duymuştum. Tıpkı buradaki kalıpta olduğu gibi, her şeye uyarlayıp sarfedebileceğimiz bir cümle yapısının geçerliliğini dünya döndükçe koruyacağını bilmenizde şaşılacak bir şey yok!
#silvangüneş
#biyografiyazarı
#biyografist
#biyografistim
#biyografiler
#birbiyografi
#biyogragileryazılıyor
#edebiyat
#öykü #hikâye #senaryo #yazar















