Biyografi yazarlığı, edebiyatta yazarlığın en zor türüdür.
Zaman,
maliyet,
araştırma, (arşiv ve yaşayan tanıklardan)
kişilerle görüşme,
anlatılan olayı, konuyu doğrulamak için defalarca onun etrafında dolaşmak, teyit etmek ve nihai sonuca varmak,
olayın, konunun geçtiği yere gitmek, incelemelerde bulunmak,
objektif bir bakış açısıyla gerektiğinde empati, gerektiğinde ise dozunu kaçırmadan eleştirel bir gözle bakabilmek…

Fakat tüm bunların yanında en önemlisi nedir biliyor musunuz?

Hayatını yazacağınız kişi ile ilk buluşmada birbirinizi sevebilmeniz, karşılıklı güven, birbirinizi ailenizin bir ferdi gibi görebilmeniz ve anlatanın anlatırken, dinleyenin de dinlerken heyecan duyması bir biyografiye ilk başlandığında başarılı bir süreç geçirilmesinin en önemli kuralıdır.

Kaleme aldığım bütün eserlerde böyle oldu bu. Hayatını bana yazdırmak isteyenlerden geldi hep teklif.

Onlarla ilk buluşmamızda karşılıklı bir neşe, sevinç duyduk ve yaşadığımız coşku tarifsizdi.

Her ikisinde de dinlediğim hayatlar mucizelerle dolu olayları barındırıyor.

Her ikisi de büyük sıkıntılar çekmiş insanların aynı zamanda insani yönlerinin de onları başarıya sevk etmek için ne kadar önemli bir değere sahip olduklarını ortaya koyuyordu.

Ülkemizde hayatını gerçekten yazdırmak isteyenlerin sayısı çok az. İstesem yazarlık hayatıma roman yazarak da devam edebilirim, fakat ben öyle gerçekçi ve hakikatlerin peşinden gitmeyi seven biriyim.

Aklım ve bünyemle uydurulmuş hikayeleri kabul etmeyen bir yapım var.

Okuduğum birçok romanda, yazarın sırf okuru kitapta tutmak için tenezzül ettiği mesnetsiz olaylar üstünden hikâyeyi daha enteresan, kendini en iyi yazar, kitabını ise en çok okunan #kitap yapmak için verdiği uğraşın ve dokunduğu konulardaki samimiyetsizliğe rastladıkça bu kitapların kapağını kapatıyorum.

Çünkü roman yazmak da bu değil.

O sebeple yeniden nesil yazarların romanları ikna etmiyor beni, romanı değil de yazarın zihin yapısını anlıyorsunuz!

Şunu söylemek istiyorum.

Ülkemizin yetiştirdiği nice değerde çok kıymetli girişimciler, mucitler, kanaat önderleri, sanatçılar, topluma yön verenler, bürokratlar var ve fakat bu kimseler nedense hayatlarını yazdırmak konusunda hiç bir girişimde bulunmuyorlar.

Bizde biyografi yazdırmak adet olmamış!

O sebeple çok bekliyorum, işim zor.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı