KRALDAN ÇOK KRALCI DAVRANANLARLA YİNE YOLLARIMIZ KESİŞTİ

Miss Türkiye 2024 yılı güzellik yarışmasına katılan, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu İdil Bilgen’in kim olduğunu bilmeden ilk fotoğrafına baktığımda açık söylemek gerekirse böyle bir yarışmada ülkemizi temsil edecek bir ön güzelliği kendisinde göremediğim için kim olduğunu öğrenmek için önüme çıkan haber sayfasını açıp okudum. Kendisi, ailesi hakkında ilk okuduğum cümleler ise meseleyi daha anlaşılır kılarken, açık söylemek gerekirse durum hakkında genel kanaatim haliyle olumsuz oldu. Sonrasında İdil Bilge’nin birinciliğini eleştirenlerin yorumlarını da okudum. İçlerinde hiç hoş olmayan, haddini aşmış yorumlar da vardı. Bunlar hakikaten beni de çok üzdü. O sebeple bu durumu da eleştirmeden geçemeyeceğim. Tüm bunları bir kenara bırakıp, bu yarışmanın sonucunun gerçekten hak edilen bir güzelliği mi taçlandırdığı konusunda aklı başında nice insanların yorumlarını ve değindikleri konuyu yok sayıp, sırf ‘savunacağım’ diye herkese ağır bir üslup ve tavırla kılıçlarını kuşanırcasına cevap vermeye girişmiş; her eleştiriyi sanki tenis oynayan sporcu gibi, elindeki raketiyle ağzına vururcasına ‘kapa çeneni’ demeye getiren sosyal medya şovmenlerinin tavırları, bu meselenin dahi önüne geçince, ben de ‘ne oluyor’ demekten kendimi alamayıp bu yazıyı kaleme almayı kendime zorunlu kıldım! Linkedin sayfasında bir hanımefendi var ki, belli ki bu kızımızı ve aileyi korumak için melek kanatlarını açmış ve hatta öyle gözünü kararmış ki, beğenmediği, işine gelmeyen yorumları silmekten de geri kalmıyor! Çünkü sosyal medyadaki tepkileri kendi lehine çevirmek, akılları çekmek için bunu yapmak zorunda. İşte birkaç yarışmadan sonra kendisine verdiğim son yanıtımı sildiği mesajım. Hoş yine paylaştım, paylaşımının tam altına, fakat bu hoş olmayan durumu, okurlarımın takdirine bırakarak kaydetmeyi uygun buldum;

“Bu hanımefendinin bir tanıdığı veya yakını. Savunma şekli tanıdık: paralı trollerin tarzı bu! Her şeyi bir kenara, ülkemizdeki Türk insanının sahip olduğu Türk tipine hiç uymuyor. Kendisini soğuk ülkelerin insan tipine daha çok yakıştırdım! Burada belli ki babasının da kariyerinden dolayı kızımızın geleceğine yönelik kendisine kazandırılmak istenen şöhret ve onun açacağı kapılar iyi planlanmış. Şimdi şu birincilik dahi onun hayatını ne biçim değiştirecek! Sevgili babasının işini göz önünde bulundurursak, bu tür insanların çocuklarının böylesi yarışmalara katılmasını etik bulmuyorum! Tıpkı doğduğu şehirde mülki amirlik veya bir kurumun başında müdürlük yapanlar gibi. Maalesef etikliğin ne olduğunu bilmeyenler, bu tür ayrıcalıklı kimselerin zaten her şekilde aklınızın almadığı imkânlara yine bu milletin varlığı, maddi-manevi mahiyetiyle sahip olup, bunları tepe tepe kullanıp, içinde haddinden fazla aykırılıklarıyla yaşadıkları tatminsizliklerin faturasını omzumuza yüklemişken, bir de üstüne böyle fırsatlara da göz dikip, aynı aykırılıkla her yerde boy gösterme çabalarındaki midemizi bulandıran, fakat bu gerçekleri yok sayıp, onları aklamak için kraldan çok kralcı davrananlarla yine bizleri yüzyüze getirdi.”

İşte durum bundan ibarettir.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

2 comments

Yorum bırakın