Bu Yüzyılda Bize Kalan Her Şey Tabutta Rövaşata

Ahmet Uğurlu kimdir? Ne yer ne içer? Nelerden hoşlanır? Dünya görüşü nedir? En büyük hayali neydi? Yapmak isteyip de yapamadıkları peki? Bu dünyadan en çok içine ne koydu? Kimi sevdi? Kimi affetmedi? Sahip olmak isteyip de elde edemediği maddi-manevi ne var hayatında? Ülkenin gidişatı için ne düşünüyordu? Karşı olduğu bir durum var mıydı meselâ?…
Bu sorular uzar gider de, sosyal medyaya bakıyorum, bunlara cevap bulacak bir kırıntı habere denk gelemiyorum. Ne kadar ilgisiz bir medyamız var değil mi? Bu gazeteciler, dergi yazarları TV kanalları ne yapıyorlar? Kaç kişi Ahmet Uğurlu’nun kapısını çalıp kendisiyle ropörtaj yaptı? Kaç TV kanalı, kanala davet edip görüştü? Hangi gazete ve o gazetenin köşe yazarı Uğurlu’nun ağzından halkın kendisini tanımasına ön ayak oldu!.. Açın bilgisayarınızı ve arama motoruna yazın bakalım, “Ahmet Uğurlu” deyince karşınıza sanatçıyı gerçekten tanımamıza vesile olacak hiç bir ciddi çalışma yok, fakat sanatçı hayatını kaybetmiş ya, daha kanalında adını anmamış herkes Ahmet Uğurlu’nun dünyayı terk edişinin haberini yapmış! Niçin biliyor musunuz? O haberi vatandaş kendi sayfasını tıklayıp okusun da site para kazansın diye!
AH UĞURLU KARDEŞİM GERÇEKTEN DE TABUTTA RÖVAŞATA

Ve bu kanalların hepsi, noktası virgülüne aynı haberi birbirinden kopya çekmiş! Peki sanatçı Ahmet Uğurlu, hasta yatağında canıyla cebelleşirken kardeşi Mustafa Uğurlu’ya nasıl bir vasiyette bulunmuş? “Hatıralarıma lütfen sahip çık!” diyerek. Bu cümle o kadar koydu ki bana! Ahmet Uğurlu’yu en iyi tanıyan ve onunla hayatı bir şekilde kesişmiş olanlar bir araya gelip, Uğurlu ile ilgili anılarından oluşan bir belgesel çalışması yapmalıdırlar. Bu konuda kendini en iyi kim görüyorsa buyursun öne çıksın! Çünkü sanatçıyı en iyi sizler tanıyorsunuz! Ah Uğurlu kardeşim, gerçekten de her bakımdan bir hüzün aleminde yüzüyoruz biz! Bu yüzyılda bize kalan duyarsız insanlarla gerçekten de Tabutta Rövaşata!


Silvan Güneş
Biyografi Yazarı