9 Ocak 1916’de Kemer’de, İngiliz uçak gemisi Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker ve silah arkadaşları, Burdurlu Halil İbrahim Çavuş (Günaydın), Ankara Nallıhanlı Gazi Durmuş Çavuş ve 30 asker, dünyanın ilk uçak gemisi ‘Ben My Cheer’yi, Kemer’de ‘Paris 2’ ve ‘Alexsandra’yı batırarak büyük kahramanlık gösterdiler. Mustafa Ertuğrul Aker ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyoruz.

Fakat büyük mücadelelerle ülkemizi kanı, canı pahasına müdafaa eden bu büyük kahraman Türk askerimiz ve silah arkadaşlarının dünyayı sarsan bu başarısı, tarih kitaplarına dahi geçmedi! Bu bilgiyi ilk ortaya çıkartan kişi ise, araştırmacı yazar Mustafa Aydemir olmuştur. Sayın Aydemir, Mustafa Ertuğrul Aker’in hayatını, “Ben Bir Türk Zabitiyim” adlı biyografik eseri ile uzun araştırmalar sonucu elde ettiği belgelerle ortaya koymuş ve bu sarsıcı tarihi Türk milletine yeniden hatırlatmıştır. O sebeple Türk milletine tarihini hatırlatan Mustafa Aydemir ismi de, bizim için çok kıymetlidir.

Mustafa Ertuğrul Aker’in Tarihi Başarısı Tarih Kitaplarına Geçmelidir

Ressam, Sualtı Sporcusu, Eğitmen, Araştırmacı, Yazar, Anfora Uzmanı gibi birçok meziyetleri olan Mustafa Aydemir’in, 2004 yılında Denizler Kitapevi’ne bastırdığı bu eser, -ki kendisinin de dediği gibi bu değerli eseri Türk Tarih Kurumu ya da MEB bastırmalıydı- sayesinde önemli bir kesim Mustafa Ertuğrul Aker’i tanımış, ilk defa tarihi bir olayı öğrenmiştir. 2004 yılından günümüze kadar ise tam 20 yıl geçmiş olsa da, bu süre zarfında Mustafa Ertuğrul Aker’e Muratpaşa Belediyesi ve Akdeniz Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği (AKSAN); 7 Kasım 2018’de vefatının 50’nci yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılan Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker anısına Erdal İnönü Kent Parkı’na, anıtı yapılarak hayatı bu açılışta halka  anlatılmıştır. Törene, 2015-2016 yılında açılan, Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul İlkokulu öğrencilerinin de katılmış olması, çok büyük bir anlam içermiştir. Aynı şekilde Antalya’daki Kemer Belediyesi de Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker (OLBİA) Parkı’nı açarak, Kahraman Türk askerimizin adının yaşamasını sağlamıştır.

Mustafa Ertuğrul’un ilk Liman Von Sardes  yazmış bir satır da olsa yazmış aslında. Liman Von Sardes, I. Dünya Savaşı bittikten sonra Malta’da esirken ‘Türkiye’de Dört Yıl” diye bir kitap yazar. Bu kitapta sadece bir satırda “…Biz Güney Anadolu’da da çok büyük deniz zaferleri kazandık. Ve biz bu başarının şerefini, işte filanya, binbaşı, Yüzbaşı, onbaşıya borçluyuz… İşte bu cümleden hareketle, Mustafa Aydemir, 7 yıl boyunca bafığı deniz altında araştırmasından sonra 2.5 yıl da 25 kişilik araştırma ekibiyle bu tarihi olayın belgeleriyle ortaya koymayı başarıyor.

Mustafa Aydoğdu’nun Erzincan’ın Dağına 3000 Küsur Gönüllü Mehmetcikle Yaptığı Devasa Atatürk Portresi

Mustafa Aydemir askerliğini Erzincan’da Topçu olarak yaparken, Erzincan’a tepeden bakan bir dağ dikkatini çekti. O dağa her baktığında sürekli Atatürk’ümüzün yüzünü gördü. Zaman içerisinde o dağa devasa boyutta bir Atatürk portresi yapmak için gerekli çalışmaları yaptı. Bin ton ağırlığındaki portrenin çene ile baş araşı 176 metredir. Böylesi bir devasa portre için; 600 küsur ton taş, 200 küsur ton taş, 200 küsur ton boya, 160 ton kum kullanılmış ve yapımında beş kuruş para harcanmamıştır. 30 günde orada askerlik yapan, Türkiye’nin her yerinden gelmiş 3000 küsur kişinin vatana, Atatürk’ümüze, tarihine olan aşkıyla, eskeri eğitimleri bittikten sonra dağa çıkıp taş kırdılar, taş taşıdılar, büyük heyecan ve bir imece ile gönüllülük esasına dayanarak o devasa portreyi yaptılar. Mustafa Aydemir bu eşsiz portre için; “Bu portre Türk milletinin kendine ve milletine güvenmesidir. Türk milletinin yoktan var etmesidir. Türk milletinin en olumsuz koşullarda bile göstergesidir. O sebeple bu portre çok önemlidir.”

YAPILMASI GEREKEN ÇOK İŞ VAR, FAKAT YETKİYİ ELİNDE TUTANLAR ÜLKEYE HİZMET ETMEK İSTEYENLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR

Hikâye o kadar dallı budaklı ki, bir de dört kişinin adı da Mustafa olunca yazarken defalarca soyanlara bakmak zorunda kaldım. Bu paylaşımı yapmamızı konu alan kişi merhum Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker, hakkında araştırmadan yazım ve basımına kadar ön yıl bir bir ömrü bu tarihe, tarihi olaya, kahramanlarına konunun 5N1K’sının baş mimarı Mustafa Aydemir, dünya tarihinin ilk savaş gemisini batıran Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul’ın emrinde bu tarihi olayın içerisinde rol alan ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden emekli Mustafa Akıncı’nın dedesi merhum Mustafa Aksel…

Dediğim gibi hikâye çok derin ve inanılmaz güçlü mesajlar var. Tüm bu olayları 10 yıl kadar zamanda bu hale getiren Sayın Mustafa Aydemir’in sadece bu olay üstüne değil, deniz altından balıkçıların ağına takılan ve bunları onlardan 1977 yılından bu yana toplayıp, hepsini İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne kaydettirip ve yıllardır, kaç seçimde değişen seçilmişlerin kapısını defalarca arşınladığı halde bur türlü ülkemize bir tane dahi Denizcilik Müzesi açtıramayan koca yürekli, çalışkan, azimli, birikimli, Aydın bir insan var. Hakikaten okurken bir taraftan göğsümüzü kabartan nice başarılara imza atmış bir insanı tanırken diğer taraftan bu ülkenin eksik kaldığı, kaçırdığı, akıl yürütmediği, görmezden geldiği, umursamadığı, yok saydığı nice duyguları da omuzlarımıza yükleyince, pes doğrusu demeden isyan ediyorsunuz! Bu ülkenin insanına, birikimine, aklına, cesaretine, yoluna prangalar vurduran ve sabrımızı zorlayan, fakat sahip oldukları makamların hakkını vermeyen, bir işten anlamayan, bizlerin de ömrünü tüketip hiç bir şeyden anlamayan yöneticiler. Bu ülkenin önünün her bakımdan açılması gerekiyor. Çünkü bizler çok yorulduk artık. Yeter kelimesini ise artık kullanmak istemiyoruz.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı