Magna Karta

Özgürlük sizin için ne ifade ediyor?

Magna Carta Libertatum Latince “Büyük Özgürlükler Sözleşmesi”  The Great Charter of Liberties) diğer adıyla Hürriyetlerin Büyük Fermanı 15 Haziran 1215 tarihinde imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılmıştır.
İngiltere Kralı Yurtsuz John tarafımdan imzalanan belge, #MagnaCarta Libertatum, İngiltere Kralı’nın yetkilerinin ilk kez sınırlandırıp, feodal beylere bazı haklar tanıyan bir hukuki belge niteliği taşımaktadır. Bu belgenin imzalanmasıyla birlikte anayasal bir düzenin ve demokrasinin ilk adımlarının atılmış olduğu kabul edilmektedir. Peki demokrasiyi çok kolay elde ettiği halde demokrasinin ne olduğunu bilmeyenlerin sayısı sizce neden artmış olabilir?Demokrasi adı altında tam verilmeyen eğitim neticesinde halka uygulanan baskının yanında onların, gözünü boyayarak manipülasyonlara boğarak inandırmak, acındırmak, zaman zaman duygusal roller üstlenip ağlamak,küçük hediyeler karşılığında büyük menfaatler elde etmek gibi durumlarla iktidarı elinde tutmak.

İnsanlık tarihi ve o tarihin önemli mihenk taşlarını anlatmak için resim, şiir, edebiyat, bale gibi sanatlar en mükemmel ifade şeklini bizlere her zaman sunuyorlar! Şimdi şu tarihi olayın resmedilişine sizlerin de baktığı yerden bakınca; o anı son derece en mükemmel şekilde bugüne aktaran sanatçıyı, anın duygu yoğunluğunu ve gelinen noktada güç kaybeden kralın, yere düşmüş eliyle ne büyük bir kayba tanıklık edişin ifadesindeki hayranlığımı dile getirmeden çekip gidemiyorum buradan. Ve bugünü düşünüyorum! En ağır özetiyle! Bugünün resmini çizecek olan ressam; bir zamanlar kralların, padişahların vb gücün hükmünde büyük oranda yaşamayan insanın, bunun için verdiği onca savaşlar ve mücadelelerden sonra, çok zor elde ettiği demokrasiye rağmen, şimdi kendi elleriyle yetki verdiği insanın kulu, kölesi, hatta bir tarafının kılı olmak için verdiği mücadeleyi ve bunun sonucunda eline el, koluna kol ekleyip ahtapotlâşmasını sağlarken, iki dudağının arasına sıkışıp kalmak için can atar hale gelenlerin zekâ seviyelerini de hesaba katarak, kimbilir nasıl resmederdi?

Şimdi ben soruyorum, sizce özgür olmak için sadece demokrasi rejiminde yaşamak yeterli mi? Özgürlüğü bizlere sağlayacak olan demokrasinin kılıcı altında yetki verdiğimiz insanların yapacakları uygulamalara bel bağlayarak demokratik bir ülkede yaşadığımızı söylemek mümkün olabilir mi? Sizce insanlar demokrasinin gerçekten var olup yaşaması için mücadele etmeliler mi? Ve o mücadeleyi vermezlerse başlarına neler gelebilir?

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Yorum bırakın