Bedensel engeller için çareler varken zihinsel engellere ne zamanın teknolojisi ne de zekice üretilmiş fikirlerin uygulamaları sonuç vermiyor. Aynı olaylara şahit olduğumuz halde aynı duyguları paylaşamamamız, olayları değerlendirme noktasında dahi iki zıt kutupları yaratmış, bizleri de saniyesi saniyesine ayrıştırma noktasına getirmişse tüm bunların sonucu taraf tutma ve koşulsuz şartsız savunma mekanizmasının devreye girmesinden kaynaklanmaktadır… Bu tür davranış örnekleri bir türlü özgür olamayan beyinlerin illaki kendine bağlanacak birini bulup tüm varlığıyla seçimine olan adanmışlığıyla ilgili bir durumdur. Bu DNA’larımıza kadar işlemiş biat kültürü ne yazık ki ana babadan ve toplumdan çocuklara geçer. İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün bizleri kurtarmaya çalıştığı ve ömrü boyunca mücadele ettiği hastalıklı durumlardan biri de budur. O aklı, vicdanı, irfanı hür bir toplum yaratmak için elini taşın altına koymuş ve hayatının her alanında savaş meydanlarında düşmanla nefes nefese cenk ettiği yetmezmiş gibi bir de bu cahilliklerin, ahmaklıkların, hainliklerin, menfaatçilerin yanında saf tutanlarla akıl almaz bir mücadeleye girişerek ömrünü tüketmiştir. O’nu anlayanlar anladı/anladım/daha da anlamamız gereken çok şey var, ama anlayamayanlarla bugün için de işimiz çok zor!..

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Not: 3 Aralık 2017 yazısı