Atatürk Biyografisti – Sinan Meydan

Sinan Meydan, ismi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nüfus cüzdanına sahip her Türk vatandaşı için çok önemli bir isimdir. #SinanMeydan, Gazi #MustafaKemalAtatürk”ümüz nasıl ki tüm ömrünü Türk milletinin dünya üzerindeki varlığmı sürdürmesi için her türlü savaşı ve mücadeleyi göze almışsa, Sinan Meydan da tüm o bitmez irade ve dahinin biyografisini bizlere aktarmak için aynı mücadeleyi belgeler ve olaylarla ortaya koyarak, Türk milletinin yakın tarihini öğrenmesini sağlamak için ömrünü buna vakfetmiş, çetin bir; tarihçi, tarih anlatıcısı, “Atatürk Biyografisti” araştırmacı yazardır. Özellikle 1945’li yıllarda #AdnanMenderes’in ülkemizde iktidar olmasının ardından Atatürk’ümüze, ailesine, devrimlerine, bitmez mücadelesine yönelik her türlü hakaret ve iftiraların insanların zihnine tohum gibi atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde N. Fazıl Kısakürek gibi, -kısmen- Peyami Safa gibi dönemin gazeteci, yazar, hatipleri, sırf Atatürk’ümün kurduğu partiyi kötülemek için -bir zamanlar CHP’li ve Atatürk, cumhuriyet yandaşları iken- tamamen maddi anlamda ekonomilerini düzeltmek için iktidara yandaşlık yapıp, onların hatiplerini üstlenmişler ve bunun karşılığı olarak da Menderes’in kendilerine tayin ettiği görevlerden yüklü miktarda paralar kazanmışlardır. Atatürk’ümüze o günlerde atılan her iftira başka ağızlarda başka iftiralarla ve hatta yaşanmış olaylar çarpıtılarak, kurtarıcısı Atatürk’e hayran olan Türk milletinin kafası karıştırılmaya, ve bu iftiralardan güçlü bir Atatürk düşmanlığı yaratılmaya çalışılmıştır. Araştırmacı yazar @sinanmydn ‘ın ise görevi, işte zamanında “dedelerim şöyle anlatıyordu” diye, o iftiraları duyarak büyümüş bir kesime doğruları belgeleriyle anlatmak ve özellikle de yeni nesillerin, Atatürk’ümüz hakkında duydukları hiç olmadık yalan ve iftiralara itibar etmeden, ari bir tarih bilgi ve bilincine sahip olması için mücadele etmektir. Tarihçi Meydan’ın kişilik olarak haksızlıklara, yalana, iftiralara tahammül edemeyen güçlü yapısı, tarihçiyi henüz öğrencilik yıllarındayken kendi kendine üstlenip görev bildiği Atatürk Biyografistliğine yöneltmiş, Atatürk’ümüze atılan her iftirayı eserleriyle çürütmüştür.

Sevgili ve çok değerli tarihçi, araştırmacı, eğitmen, yazar Sinan Meydan’a “Atatürk Biyografisti” unvanını vermek gerekiyor. Çünkü biyografi yazarlığı alanında seçtiği biyografinin tüm gerçeklerini ortaya koymak için ömrünü buna vakfettiği gibi, biyografiler içerisinde en zor şahsiyeti, eşsiz bir dehayı kendine seçmiş bir yazar olması bakımından da tüm takdirleri hak ediyor. Hatta bu işi daha ileri götürmüş, tarih eğitmenliği, köşe yazarlığı, konferanslar, oturumlar, TV programlarında canlı oturumlar, yurt gezileri ve burada ekran görüntüleri ile Gazi Atatürk’ümüzü belgeleriyle anlatmanın yanı sıra ortaya koyduğu onlarca tarihi belge içeren eserleriyle pek çok yerde kaynak olarak gösterilen, tarihi konularda sağlıklı bilgiye ulaşmak için sıkça başvurulan seçkin bir yazarımız.

Bir milletin sahip olacağı en iyi alışkanlık kitap okumak ve okuduğunu anlayıp unutmamaktır. Birbirimize doğum günü gibi özel günlerde hediye olarak düşünmemiz gereken en özel hediye ise kitaplardır. Her Türk vatandaşı kitap hediye etme meziyetleri sahip olmalı, memleketin akılcı eserler ortaya koymuş yazarlarının kitaplarını hem kütüphanesinde bulundurmalı hem de bu yazarların daha çok kitap yazıp üstlendikleri misyonu devam ettirmek için meydana getirdikleri eserleri satın almalıdır. Bu davranış, bir yazara sahip çıkmanın da ötesinde, o eserde yazılanları okuyup uyanan bir gençliğe kazandırılacak olan birlik beraberliğin kazandırılması için milli bir duruştur.

Türk milleti için büyük bir şans ve mücadele adamı olan Sinan Meydan, şimdiye kadar sahip olduğu tüm mevkilere ve başarılara kendi imkânı ile gelmiş, iyi bir eş ve baba olarak da Türk milletine örnek olmuştur. Araştırmacılık çok zor bir iştir. İnsanın ömrünü alan bir kütüphane çalışması, birçok eserin okunarak taranması, belirlenen konu üzerinde tüm verilerin bir araya getirilip konunun örülmesi, metinlerin belgeleriyle birlikte bir kitap haline getirilmesi, yayınevi ile yapılan görüşmeler, kitabın dizgesi, kapak tasarımı derken bir kitap bir insan ömrü için oldukça önemli bir süreç haline gelir. Bir taraftan her bir kitap için tüm bu süreçlerden geçen yazar, diğer taraftan da yayınevlerinin ve ülkemizdeki kitap fuarlarının bünyesinde gerçekleştirilen imza günlerine katılmakta, yurtiçinde ve yurtdışında Atatürk’le ilgili konferans salonlarında düzenlenen söyleşilerle ülke insanının bilgilenmesi için adeta bir tarih dersi vermekte, TV kanallarına katılmakta, köşe yazarlığı yapmakta, sosyal medya hesaplarını yönetmekte, gündemi takip etmekte ve bir de yetmiyormuş gibi, tarihten nasibini almamış, okuduğunu anlamayan, tarihi belgeler olduğu halde onu çarpıtıp kamuoyunu yanlış bilgilendirerek Atatürk düşmanlığı yaratmak için her türlü kepazeliğe soyunan kesimlere de, konuyla ilgili belgeleri ortaya koyarak cevap vermektedir. Eğer olur da boş bir zamanı kalırsa ailesiyle ilgilenmektedir! O sebeple, Sinan Meydan, Türk milletinin her bakımdan sahip çıkıp sevdiği, saydığı, takdir ettiği, eserlerini güvenerek okuyup ondan çok şey öğrendiği, genç ve dinamik bir cumhuriyet çocuğu, dürüs bir Türk evladıdır.

Sevgili Sinan Meydan, emek veriyor, mücadele ediyor, yılmadan usanmadan cumhuriyet tarihimizin yakın tarihini, – 100 yıllı- yılmadan usanmadan anlatıyor. Peki Sinan Meydan niçin yapıyor bunları? Tarihimizi iyi bilelim, ülkemize sahip çıkalım, içerideki ve dışarıdaki düşmanların bilincine varalım, onlara fırsat vermeyelim, uyanık olalım, çalışkan olalım, iri olalım, diri olalım ve biz bize aklımızla, fikrimizle yaşayalım diye… Tarihçi, araştırnacı yazar, Sinan Meydan elbetteki araştırdığı ve kendine bunu şiar edindiği Atatürk Biyografisi’nden oldukça etkilenmiş olacak ki, Atatürk’ün hayal ettiği ve bu vatana hayırlı olmasını dilediği örnek bur evladı olmuş. İnanıyorum ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz hayatta olsaydı, onun mutlaka alnından öperdi. Sinan Meydan öyle ki kendisini takip eden birçok yeni genç tarihçiyi de araştırmacılığa yöneltmiş ve genç nesil tarih yazarlarının bir bir eserler yazmasına, Gazi Atatürk’ümüz hakkında belgeler yayımlamasına örnek olmuştur. Sinan Meydan’ı bu bakımdan da değerlendirdiğimizde kendisinin hem tarih, hem edebiyat ve dil, hem de tavır, davranış, azim, kararlılık, çalışkanlık, hedef vb konulardaki gösterdiği dirayetinin genç nesillere de aktarıldığını, hatta bu konuda onları destekleyip yüreklendirirken onlara abilik yaptığını da görerek, bu alanda bir koridor açmış olmasından dolayı bir ilki de başlattığına tanık olmak, Sinan Meydan’ı gözümüzde daha da yüceltiyor. Öyleyse biz okurlara da ne yapmak düşüyor? Elbette önce bir vatandaş olarak Sinan Meydan’a sahip çıkmak, sonra da eserlerini hem okumak, hem okutmak hem de çevremizden başlayarak bu eserlerin mutlaka okunmasını sağlamak düşüyor…

İyi ki varsınız Sayın Sinan Meydan, unutmayınız ki tarih de sizi bu 100 yıllık sürecinin içerisinde mutlaka layığıyla anacaktır.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Yorum bırakın