Berat Cömertoğlu’nun Biyografisindeki Hayat Dersi Bu Gençliği Uyandırmaya Yeter!

Bu dünyaya gelmek mesele değil, bu dünyadan nasıl geçtiğin çok önemli. Çoğu insan hayata niçin geldiğinin farkında dahi değil, çünkü sorgulamıyor! Çünkü hayatını sorgulaması gereken kanalları tıkalı! Çünkü farkındalıkları gelişmemiş ya da farkında ama tembel, üstüne nihilist, narsist, aşırı ego bozukluğu sebebiyle arızalı…
Kendinin farkında olmayan, olduğu halde yukarıda sıraladığım sebeplere dayalı olarak kılını dahi kıpırdatmayan, armut piş, ağzıma düş yaradılışlı insanların bu dünyaya verdiği zarar büyük!

Niçin yazıyorum tüm bunları? Çünkü insanları tanıdıkça, onların bu tavır, tutum ve seçimlerinin hepimize zarar verdiğini gördükçe, gittikçe iki uçlarda olan ve bir tattaravalliye dönüşen hayatlarımızın baş sorumluları olarak onları görüyor ve onlar yüzünden çok kısıtlı olan ömrümüzün her türlü güzelliğinden çalındığına şahitlik ettikçe, tam tersi, örnek insanların daha çok tanınıp, onların enerjilerinin evrene yayılmasına katkım olsun istiyorum! Böylesi mücadeleci insanlar unutulmasın, bu dünyadan geçerken bıraktıkları izler, bir iki kuşak sonra artık aile fertlerinde dahi bir iki kırık sözden ibaret kalsın istemiyorum! Bilakis bu dünyaya, yaşama katkısı büyük olan bu değerli insanların yine bu dünyaya bırakacakları en büyük mirasın kendi hayatları olduğunu düşünüyorum. İşte size merhum Rüstem Cömertoğlu örneği! Bakınız şu güzel yaratılışlı insanın hayat felsefesini anlayabilmeniz ve ondan bir şeyler öğrenebilmeniz için, öncelikli olarak bu hayatların kaleme alınması gerekiyor, çünkü toplumun böyle insanların hayatını okuyup öğrenmesi, doğru kaynaklardan beslenmesi, bir anlamda onların eğitilmesi anlamına da geliyor! O sebeple evet, bir insanın birinci derece yakınlarına bırakacağı mal mülk bir miras, fakat kanımca en büyük miras bir insanın hayatını yazdırıp bu mirası herkesle paylaşması! Cömertoğlu ailesi, sevgili dedeleri #BeratCömertoğlu’nun hayatını yazdırarak bu mirasa sahip çıktılar! Bu aynı zamanda tarihi bir tanıklıktır!

Berat Cömertoğlu, benim de çok etkilendiğim bir biyografi. Biyografideki her bir şahsiyet muazzam karakteristik örnekler. Kendilerini donattıkları duygular çok güçlü! Dolayısıyla tanrı herkese bu hayatta bir fırsat veriyor, fakat insanların bu fırsatları “Allah yürü ya kulum!” demiş diyerek başarıyı sadece bir çıkışa bağlamaları çok yanlış ve halk dilinde bir yorum. Öyle olsa idi, cömertoğlu ailesi kampçılık yaparken oteli olan ve o tarihlerde daha konforlu hizmet veren oteller ve onların sahiplerini tanıyorum, bugün bunların hiçbiri ne Delphin hoteller gurubuna sahip ne de o gün bulundukları noktadan çok daha ileri bir durumdalar! Hâl böyle olunca insan bir durup düşünüyor ve diyor ki: “Allah insana bir şans verip, -yakalayabilmişsen- yürü ya kulum demiyor! Akılla, zekâyla, çalışmakla, hedefle, zamanı, durumu, konuyu, olayları iyi takip etmekle oluyor tüm bunlar!” Berat Cömertoğlu denilen büyük insan ömrü boyunca iki kere kaybetmiş, biri annesinin cehaleti yüzünden kaybettiği mal varlığı, -ki bu cumhuriyet tarihi için de önemli bir örnektir, ikincisi de ciklet üretiminde gelişen küçücük bir aksaklığın neticesidir! Fakat sonra ne yapıyor? Yılmıyor, pes etmiyor; ve sürekli bir çıkış yolu, bir alternatif, başka bir fikir arayışına giriyor! Cesaretine bakar mısınız? İşte Berat Bey’deki o sarsılmaz, yılmaz, inatçı duyguyu iyi anlatmalı ve aşılamalıyız çocuklarımıza! O duygu cumhuriyetimizin temelinde her bir bireyin aklına ekilmiş bir öğretinin sonucunda oluşan sarsılmaz bir duygudur. Azim, kararlılık, inançla harmanlanmış bir inat, bu milletin hamurunda var, fakat mayalayamıyoruz! Çünkü şu an işlenen; lüks, rahat, şatafat, konfor ve her an tatilce geçen günlerimizde yiyebileceğimizin üstünde güzel yemeklere toplumu işleyen bir algı yönetimi var! Bizdeki açlık ve doymazlığın adresi bu!..

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Yorum bırakın