Nurhan Damcıoğlu benim hem çocukluk hem de gençlik yıllarımda önemli bir figürdü. Kendisini her zaman büyük bir keyif içinde izledim ve taklit ettim! Yaptığı sanat, yani kantoculuk ülkemizde yeteri kadar yaygın olmadığı gibi anlaşılamamıştır da!
Tuluat tiyatrolarında, oyundan önce, genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteriye denir kanto! Sahneyi ısıtır. Seyirciyi meraklatırken oyuncuları havaya sokar! Söylediği kantonun sözleri genellikle seyirciye bir mesaj vermek içindir! Ona hayat hakkında bilgi verir ve onun da hayatın içinde kendisine iyi bir yer bulması için konumunu doğru seçmesini diler. İnsanların içini sevgiyle, aşkla, iyiyle doldurarak güzel yaşamalarını ve bunu yaparken eğlenmeyelerini de isteyerek kıpır kıpır bir sevince boğar. Zamanın getirdiği olumsuzluklara bir nefes olsun boş ver deyip, insanın güzel duygular yaşamasını sağlamak için bir ödüldür kanto! Kanto sanatı kolay değildir. Hep eğlenceli olacaksın, güldüreceksin, biraz değişik dans edeceksin. Normal hayatta karşılaşamayacağımız bir insan olacaksın. Kendini en kötü hissettiğin zamanlarda dahi bunu kimseye belli etmeyeceksin. Her zaman yenilikçi olacaksın. Hem şarkılar, hem kostüm hem de danslar iyi çalışılmış ve yerinde yapılmış olacak. Ha bir de o kıyafetlerin ve tüm bunca şeyin yanında kadın gibi kadın olacaksın! “Erkek gibi kadın!” demiyorum, çünkü kadının duruşunu bozan bir kelimedir bu! Adam gibi kadındı diyebilirim ama! #NurhanDamcıoğlu çok mert bir insandı. Son zamanlarda bacaklarıyla ilgili sıkıntıları artmıştı. Bu konuda destek isteyen bir haberini okumuştum!
Bir dizi ameliyat olmuş, elindeki avucundaki parayı sağlığına harcadığı için parası da kalmamış, çalışamayınca parasız kalmış, dostları ise aramaz olmuştu! Ülkemizde ne yazık ki her sanatçının başına gelen şeyler bunlar. Maddiyat ve projelerine destek anlamında ise Kültür Bakanlığı’mız bir şeyler yapabilirdi! Bu Bakanlık niçin var öyle değil mi? Kantonun son temsilcisi, daha yapacağı çok şeyi hayata geçiremeden bu dünyadan göçüp gitti! Ardından bir temsilci dahi bırakamadan! Ne acı! Fakat tabii ki canım, “kanto dediğiniz nedir ki? Bunlar sanat mı?”diyebilecek milyonları yaratmışken son yirmi yıl!
silvangüneş
biyografiyazari









