Öykü, roman ve benzeri yazınsal türlerde insanı, düşüncelerinin dümdüz, zamansal ve mantıksal akışı içinde değil, iç dünyasının, bilinçaltının gerçekliğiyle yansıtma ereğini güden, iç konuşmalara, biçimbozumlara dayalı anlatma yoluna “Bilinç Akışı/Akımı Tekniği” denir. Biyografi Yazarı bir biyografiyi kaleme alırken bu tekniğin tam tersi olarak zamansal, mantıksal olarak ve hatta dümdüz anlatımı seçmelidir! Yoksa biyografi yazarlığının ne olup ne olmadığını bilmeden bir hayatı yazmaya kalkışanların, ortaya koyduğu metinler kanıtlanamayan, şüphe yaratan birçok duruma konu olduğundan; bunlar ne biyografi olarak değerlendirilebilinir ne de hayatını kaleme aldırdığı sanan kişi doğru bir iş yapmış olur! Bu tür eserler günümüzde biyografik roman olarak çıkmaktadır ve o eserde belki bazı hikâyeler gerçekten yaşanmış olsa dahi, konular, olayların ortaya konuluş şekli, okura verilecek mesajlar, olaylara eklenen ve çıkartılan karakterler, o olayda hiç var olmayan isimler, yer, zaman, mekân ve genel kurgu, tamamen yazarın aklına bilinç altına ve kaleminin edebi gücüne bağlı gerçeklerdir. O sebepledir ki, her ne kadar bir hayattan esinlenerek de yazılsa, biyografik romanlar kaynak gösterilemezler!

GERÇEK BİR HAYAT NİÇİN BİYOGRAFİK ROMAN TÜRÜNDE YAZILIP GERÇEKLİĞİNİ YİTİRİP ROMAN KALSIN!

Bir insan niçin hayatını biyografik roman olarak yazdırmak ister hiç anlamış değilim. Oysaki ilginç, başarılı hatta önemli değerde olayları yaşamış ya da tanıklığını yapmış hayatların sahibiyle gerçekten tanışmak istiyorsam onların biyografik romanlarını, uyduruk hikâyelerini değil, gerçekleri anlatan biyografi kitabını okumak isterim. Üzülerek söylemeliyim ki ülkemizdeki birçok okur bunun farkında olmadığı gibi, edebiyat fakültesinden mezun olmuş birtakım kimselerin de biyogrofik roman olarak yayımlanmış birtakım kişilere ait hayatlar olarak reklâmı yapılan kitapları, okura biyografi kitabı olarak okumalarını tavsiye etmeleri karşısında düştüğüm hayreti ifade etmekten kendimi sakınmayı; “Biyografi nedir? Biyografi yazarı kimdir? Ülkemizde biyografik eser diyebileceğimiz çalışmaların sayısı niçin azdır? … vb” konusunda yıllardır farkındalığın artması için verdiğim savaşa karşı koyacağım bir takoz olarak görüyorum.

GERÇEKTE KALMAK

“Gerçekleri okumak ve gerçekte kalmak”; hayatımızı devam ettirirken aradığımız gerçek insanlarla karşılaşma/buluşma hasletimizin bir nebze olsun gerçekleşmesine katkı sağlarken gerçekliğe önem veren insan sayısının artmasına yaptığımız önemli ve insani bir destektir! Umudumuzu her geçen gün yitirip, “Ah yalan dünya!” şarkısını söylemekten ve yaşadığı tutarsızlıklardan hafızası delik deşik olmuş, değer yargıları dumura uğramış bir milletin gelecek nesillere aynı yazgıyı biçmesinin aksine, gelecek güzel günlerde hep baharı yaşatması adına silkelenip kendine gelmesini bilmesi, soyunun devamının nasıl yaşayaraj geleceğini tayin eden kişi olması bakımından duygu ve düşüncelerini, değer yargılarını gerçeğin içinde, ona yakışır biçimde yaşaması için gerçekte kalması önemlidir.

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

07 Mayıs 2023