Bazı biyografiler vardır, zordur! İşte o zor isimlerden biri de Madonna! #madonna deyince aklıma o kadar çok anlatılacak başlık geliyor ki, her durumda, şartta, zamanda bambaşka bir insan duruyor karşınızda! Bir insan kendini bu kadar çabuk, kolay, farklı yenileyebilir, değişebilir, bir anda bambaşka bir insan olabilir mi? Elbette bu kast ettiğim değişim sadece stil, tarz, zevk başlıklarını içermiyor! Madonna bu fotoğrafı çektirdiği yıllarda ben henüz ergen bir çocuktum. O kadar çok takı takıyordu ki ve hatta bunlar plastik, değersiz boncukları vs olmasına rağmen dünyada önemli bir kesini peşinden sürükleyebiliyor, insanları ellerindeki boyunlarınsaki değerli takıları çıkartıp, onları bu herkesin rahatlıkla alabilecekleri, maddi anlamda pek de kıymeti olmayan takılara yöneltebiliyordu! Neredeyse çevremde gördüğüm herkesin bu akıma sıkı sıkıya bağlamasını bilirken, doğal olarak kendisini de takip edilir bir hale getiriyordu. İnsanlar altın, gümüş gibi çok talep edilen madenlerden yapılan ziynet eşyalarını adeta bir kenara bırakmış, o plastikleri takmaya başlamışlardı…

Ben de kollarımda onlarca takılar, kendi zevkime has kolyeler takmaya başlamıştım. Benim jenerasyonum, gençler ve hatta kadınlar kolları, omuzları dolu, ne bulursa takmış dedirten bir tarzda sokaklarda boy endam ediyordu! Sonra Madonna bir anda tüm o takıları çıkartıp, sıfır bir insan oldu! Bana göre bu takı modası biraz daha sürebilirdi, -çünkü o bu haliyle dünyada önemli bir kesimi kendini rakip eden bir ikona dönüştürmüştü- Öyleyse bir insan kendisine ve o zamanki stiline oldukça yakışan bir seçimden nasıl oluyordu da bir anda vaz geçebiliyordu? Böyle değerlendiriyordum!..

Benim de hevesim kaçmıştı ve ondan sonra ben de tüm takılarımı çıkartıp elimde olanların hepsini dağıttım! Madonna öyle yaptığı için değil, Madonna bana bu davranışıyla çok önemli ve özel bir gerçeği öğrettiği için! Hatta çok şeyi! Kimseyi taklit etmemeyi. Kendim olmayı. Bunun için kendimi tanımayı, ne istediğimi çok iyi bilmeyi. Ortaya güzel bir şey koyabiliyorsan, değişken, farklı, sürekli kendini yenileyen biriysen toplumun bu tür insanları takip edip peşinden gitmekten vaz geçmediğini. Yenilenmenin yaşamak olduğunu. Değişmekte korkmamamız gerektiğini vs vs.

Buluğ Çağında Çocukluğumuzu Atamazsanız Ölene Dek Çocuk Kalırsınız!

Buluğ çağında Madonna’nın karşıma çıkması, herkes onu müziği ve stiliyle takip ediyorken takip edilmesine vesile olan tüm o objelerden de sıyrılıp bambaşka bir insan olarak karşımıza çıkması, benim henüz #ergenlik çağında seçimletimi, kendimi gözden geçirmeme neden olan önemli bir başlangıçtır! Bir insanın buluğ çağını atlatan birine sahip olması önemli değil çok önemlidir! Çünkü Madonna bana şunu da öğretmiştir, buluğ çağını zamanında olması gerektiği gibi sağlıklı atlatamayanlar ölene kadar ergen kalıyorlar! Etrafımda böyle o kadar çok insan varki, hatta bu yazımı okuduktan sonra siz de -eğer gerçekten buluğ çağınızı sağlıklı bir şekilde atlatabilmişseniz- çevrenizde yaşı 50’lere 60’lara dayandığı halde hâlâ buluğ çağını yaşayan, yaşı ile birlikte tecrübelerinde artış olmasına rağmen bir türlü yetişkinliğe erişmediklerini göreceksiniz! Tabii ki bu bahsettiğim konunun merhum Doğan Cüceloğlu’nun kast ettiğim “içimizdeki çocuk” kavramıyla örtüşen tarafları çok olduğu kadar, onaysız kalan durumları da var!

Yeniden Madonna’ya dönecek olursak, Madonna’nın bu değişimi hiç bitmedi tabiiki, hatta o öyle olmalıydı! Değişken, farklı, korkusuz, cesur, sınırsız, uç… Dünyada çok sayıda sanatçı üstünde etki bıraktı! Ülkemizde de popüler müziğin öncülüğünü yapıp tıpkı Madonna gibi arkasında kendinden söz ettirmeye çalışan, hatta çılgın olmak için nice zorlama hâl, durum, kılık ve dans şovları yapmaya çalışan nice korkunç taklitlerine şahit olduk! Fakat hiçbiri ne Madonna olabildiler ne de Türk gençliğini peşlerinden bu denli sürükleyebildiler! Bunu beceremedikçe magazine ağırlık veren, bu sefer yaptıkları tatilleri, gittikleri mekânları, ilişki içerisinde bulundukları insanları ifşaa ederek gündemde kalmanın yolunu tuttular!… Bu da bu gibi kendini hep ön planda tutmaya çalışanlar için bir çözüm değildi! Ve bu tür haberler o idimleri bir yere kadar sosyal medyada konuşuluyor kıldıktan sonra, toplumun üstünde kendileriyle birlikte bir bezginlik yaratmaya başladığından; bu sefer de bu furyaya kapılanlar birbirlerine laf söyleyerek gündemi meşgul etmeye başladılar!

Prima Donna – PriMADONNA

“Prima donna”, “commedia dell’Arte” ve operadaki baş kadın şarkıcıyı ifade etmek için kullanılan İtalyanca bir terimdir. Baş kadın şarkıcılar genellikle sopranolar arasından seçilirdi. Erkeklerde ise baş şarkıcılar tenorlar arasından seçilir ve primo uomo olarak adlandırılırdı. Bu terimler her ne kadar operayı bağlıyor gibi görünse de, Madonna hem sesi, dansı sahnesi, tarzı, zevkleri, aşırı uçları, kendine has heyecanları, çelişkileri vs ile yolunda ilerledikçe toplumu aynı kendi çılgınlığına ve popüleritesindeki farklılıgâ hapsetti, böylece kim kendisini taklit etmeye çalışsa, bu İtalyanca sanatsal terimi, kendine verilmesine sebep olarak, her taklitinin ardından #kendini PriMadonna sanıyor!” dedirtmeyin başardı!

Türk müziğinin içinde elbette Barış Manço, Cem Karaca gibi kendini bilen, popüler müziğin en ağır topları gereken yerlerini almışlardı, fakat sonrasında en belirgin isim Tarkan olarak karşımıza çıktı! Tarkan da sanırım benim anladığım gibi işi çökmüştür ve o da bir şarkı sözünde “Başkası olma kendin ol, öyle çok daha güzelsin!” diyordu! Ve gerçekten de Tarkan başkası olmayıp kendi oldu, o yüzden de Tarkan oldu ve yoluna devam ediyor!

Şu Birbirine Benzeme Hastalığı Herkes Niçin Bülent Ersoy Gibi Görünüyor?

Birbirimize benzemeye çalışmak artık çığırından çıktı. Patlıcan dudaklar, patates yanaklar, insanı bir acayip hale getiren ameliyatlar, botokslar, insanı her şeyden kendinden uzaklaştırdı. Şimdi herkes Bülent Ersoy gibi! Kadınlar bu butonları yaptığına cinsiyet değiştirmiş, erkekten dönmüş gibi duruyor!

Bu yazıdaki kıssadan hisseyi evrene ve en başta da tüm ergenlere yolluyorum! Henüz hayatın başında olan siz gençler, bırakın onu bunu taklit etmeyi, başkası gibi olmayı, kendimizi olun siz! Bir Madonna olmayın, fakat içinizdeki Madonna olun siz!

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

#biyografiyazari #biyograf #biyografist #biyografistim #biyografiler #Madonna #başkasıolmakendinol #sanatçı #pomüzik #popülermüzik #primadonna