Atatürk’ün Saati

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Ağustos 1915 günü Conkbayırı’ndaki çarpışmaların en şiddetli anlarından birindeyken bir şarapnel parçası göğsüne isabet eder ve o şarapnelin isabet ettiği yerde bulunan cebinde Ata’mızın köstekli bir saati vardır. O saat parçalanır ve bir saat mucizevi bir şekilde O’nun hayatta kalmasını sağlayarak bizlere bağışlar…

Atatürk bu saati Çanakkale’de birlikte görev yaptığı Alman Generali Liman von Sanders’e hediye eder. Saatin akıbeti buraya kadar biliyoruz, fakat bundan sonrasında sağlıklı bilgiye sahip değiliz. Von Sanders’in 1929’da ölümünden sonra saatin kime ve nasıl geçtiği tam olarak bilinmemektedir. Çalındığı ya da bir Amerikalıya satıldığı görüşleri kesin değildir. Bu saati üreten Omega firması, 1939’da Atatürk’ün von Sanders’e hediye ettiği bu saati bulmak için bir kampanya başlattı. Türk basınında bu tarihten itibaren saatin akıbeti hakkında çeşitli yazılar yayınlandı. Saatin bulunması ve Türkiye’ye geri getirilmesi konusunda yapılan çeşitli girişimler istenilen sonucu vermemiştir.

Cumhuriyetimizin edebiyat alanında önemli değerlerinden Melih Cevdet Anday, “Atatürk’ün bir saati vardı” adlı şiirin her bir beyiti Ata’mızı ne güzel anlatıyor, fakat diyor ya hani “Atatürk’ün bir saati vardı durmadı” diye, bugün halen o saat çalışıyor, o saat hiç durmadı ve durmayacak. O saatin çalışmadığına kendilerini inandırmaya çalışanlar ne zaman o saate bir şarapnel parçası gelse sendeliyor ve düşmemek için can havliyle yakaladıkları akrebine, yelkovanına kendilerini asıyorlar. O saat öyle bir saat ki hafif bir yolundan sapsan, sendelesen sana dünyanın kaç bucak olduğunu gösteriyor. O saat çalışıyor, çark etmeyen senin kafanın çarkları..

Silvan Güneş

Biyografi Yazarı

Yorum bırakın