Alanya’nın Korsan Gemileri (Tekneleri) Hurrraaa!
Bu başlık altında -Alanya Korsanları- hazırladığım çok güzel yazılarım var aslında. Hepsi de tarihi beldelere dayanıp kendimizi bugünün sahillerinde gücülen bulacağımız cinsten. Gelin görün ki “bilginin çar çur edilmesi” diye bir şey var. Tıpkı yüklü miktarda alacağınız olan birinin size parayı taksit dahi olamayacak aralıklarda küçük küçük verip sermayenizi “hiç” etmesi gibi… Hayatımızın her alanında yaşamak mümkün bu durumu, benim başıma çok gelmiştir mesela. 2015 yılında Alanya için giriştiğim Tarih&Kültür&Sanat yolculuğuyla bizi günümüze ulaştırabilecek bir eseri yarı yerine kadar yazdım, sonrasında azgın bir doğa olayı. Bu kıskançlıklar, adamsızlıklar, kıskançlığın çirkin hırsları, iki yüzlülük, yalan, ayak kayırmaca… Bunların hepsini çoğaltabilmek mümkün. Kimsenin şaşırmayacağı da, çünkü memleket bu alanda pazar yeri… Oysa tarihin derinliklerine gitseniz, korsanlar kıyı boyunca özellikle Likyalılara kök söktürmüşler. İşi o kadar ileri boyutlara taşımış ve çok iyi kazanmış/yağmalamışlar ki, Alanya’yı korsanlar kurmuş mesela. Bu baş hırsızların da korunmaya ihtiyaçları var tabii ki, onlar da kendilerini koruyacaklar, peki kimlerden? Tabii ki kendilerinden çok daha iyi hırsız olan başka korsanlardan. Bir yılan hikayesi gibi değil mi? E öyle olacak çünkü yoksa eşyanın tabiatına ters düşer! Bakınız yalancıları ne kadar çok sevdiğinizden, onları beğendiğinizden, alkışladığınızdan ve hatta tüm bunları yaptığınız için bir de kahvenin kırk yıllık hatırı gibi ne büyük keyifler dahi aldığınızdan…!!! Ya… İşte böyle…
Hurraaaaa…

HURRAAAAA
Bundan sonraki metni diğer yağmalamalar üzerinden devam ettireyim o zaman. Bilginizi, sevginizi, gönlünüzü, iyi niyetinizi, aşkınızı… işte kim neyinize gözünü dikmiş/kestirmişse, sahip olmaya ama bunu illegal yollarla almaya bakar. Çünkü samimiyet, iyi niyet ve vefa yoktur onlarda. Hem kapıyı çarpıp çıktıktan sonra kim sizinle alacağını aldıktan sonra iyi olmak zorunda kalsın ki. İşin raconudur bu… İşte bu korkunç Korsan anlayış, ille de bir haneye girip, orada beğendiğin gözünde değer biçip fiyatlandırdığın bir eşyaya sahip olmak değildir korsanlık. Artık eskisi gibi korsan olmak için denize, teknelere ihtiyacınız yok. Herkes birinin korsanı olmuş, ya soyuyorsun ya da soyuluyorsun bu hayatta..