KUŞADASI KERVANSARAYI KONSERVATUVAR OLSUN

cesme-caravanserai
Kervansaray’ın iç avlusu bu şekilde açılıp konserlere uygun hale getirilebilir.
Kervansaray’ın iç avlusu bu şekilde açılıp konserlere uygun hale getirilebilir.

Günlerdir konuşuluyor Kuşadası’nda, Kervansaray’ın hali ne olacak diye. Aslında fazla düşünmeye gerek yok. Ben derim ki Kuşadası Kervansarayı konservatuvar olsun. Bu konservatuvarda her türlü enstrümanın öğrenilmesine olanak sağlansın… İçinde enstrüman müzesi de olsun, hatta öyle bir enstrüman müzesi olsun ki, antik dönem müzik enstrümanları burada canlandırılsın. Her türlü mistik müziğe akademik olarak yer verilerek müzik araştırma merkezi olarak akademik çalışmalar yapsın…

“Kuşadası Kervansaray’ı Konservatuvarı” her bakımdan uluslararası bir sanat merkezi haline dönüşsün. Konservatuvarda tiyatro bölümünden halk oyunlarına, temel bilimlerden şan/opera bölümlerine kadar her bölüm olsun. Hatta çalgı yapım dahi olsun. Antik döneme ait enstümanlar yapılsın. Bu enstrümanlar Kuşadası’na yerli ve yabancı turistlere farklı dillerden hazırlanmış tanıtım broşürleriyle hediyelik eşya olarak satışa sunulsun. Bu konservatuvarda aynı zamanda bir de terzi olsun ve eski dönemlerin kadın, erkek kıyafetlerini yapıp satsın. Yine başka bir dükkanda eski parmak arası terlikler/sandaletler üreten bir kunduracı olsun. Hatta farklı dönemlere ait üretebildiği her türlü malzemeyi atölyesinde usta çırak marifetiyle üretip, ürünlerini sergileye bilsin…

Bu Konservatuvarda, müzikle terapi yöntemleri de ele alınsın. Türkler eskiden müziği tedavide kullanıyorlardı. Cumhuriyete kadar pek çok yerde bu mevcuttu. Fakat şimdi bu sistemi bizlerden İsviçre’de Viyana Üniversitesi, Almanya, İngiltere ve ABD öşürdü. Şimdi onların tamamen müzikle tedavi yapan özel klinikleri var ve bunların hepsi bizden aldıkları müzik, yöntem ve tekniklerle hastalarına müzikli terapi uygulamaktalar… Kervansaray pek çok konuda merkez olabileceği gibi müzikli terapi anlamında da bir kliniğe yer verilebilinir. Tabii ki burada saydığım her şey, sanatın başka disiplinlerle olan iletişimin üst buluşmasından ortaya çıkarak nitelikte bir üretimle, uluslararası değer görecek bir albeniyle tüketilecek hale getirilmesiyle mümkün olacaktır. Kuşadası Kervansaray Konservatuvarına ellerinde enstrümanlarıyla girip çıkan her yaştan çocuklar, gençler, kadınlar, hatta yaşlılar hayal ediyorum.

Huzurevleri zaman zaman misafirlerini burada ağırlarken, konservatuvarın bahçesinde eşsiz müziğin sesi eşliğinde yükselen müziğin ruhumuzda tarifi mümkün olmayan bir haza dönüşerek, şehre ve insana çok büyük bir değer katacağını hayal ediyorum… Yetişen çocuklar, gençler ve değerli sanat yönetmelerinin uluslararası kurdukları bağlantılarla organize edilecek yarışmalar, dinletiler, müzik festivalleri, bilimsel araştırmalar, sempozyumlar, tüm dünyanın kalbi Kuşadası Kervansarayı Konservatuvarında atarken, artık her türlü iletişim kanalına düşen haberleri, keyifli bir demli çay eşliğinde okumak ve gökyüzüne bakmak, tüm bu hayaller gerçekleştiği için teşekkür etmek istiyorum. Kuşadası, müziği geçmişten geleceğe taşıyan akademik bir köprü misyonuna sahip olduğunda ve Kuşadası bir sanat merkezi olarak anılmaya başladığında gerçek değerine ulaşacaktır. Bu fikre gönül veren, bunun için çalışan, savaşan, bu mücadeleye inanan herkes de hayatının en güzel imzasını Kervansaray’a atmış olacaktır. Ne dersiniz?..

Silvan Güneş
Biyografi Yazarı

622_kusadasi_turkish_night.jpg

Yorum bırakın