Cehaletin tanımı eskiden “bilgisizlik” olarak yapılırdı. Oku
ma-yazma bilmeyen, çağın popüler işlerinden ya da hayat koşullarının getirdiği yeniliklerden anlamayıp, bunları kullanamayanın “cahil” olduğu düşünülürdü. Yanı sıra, buluğ çağına gelmemiş kişilerin yaşı itibariyle hayata karşı olan tecrübesizliği de, kişinin cahilliğinin bir emaresiydi. Günümüzde bu tanım değişti, çünkü görüldü ki okuma-yazma bilenin, bir diploma sahibi olanın, çağın getirdiği yenilikleri kullandığı halde yadsınamaz bir cehaleti vardı ortada. Bilgisizlik ve tecrübesizlik suçmuş gibi cahillik gibi aslında hakarete eşdeğer bir tanımlama yakışmıyordu artık, ortada debelenen durumlara…
Bu yüzden, herkes bu sefer bundan yakınmaya başladı. Diplomalı cehaleti, görgüsüzlüğü, ölçüsüz şımarıklığı, kendini diğerinden üstün görmeyi, kaldıramadı insanlık. O yüzden yeniden tanımlanmalıydı cahillik.
Cehalet kanımca bir anlayış eksikliğidir. Olaylar karşısında tutunduğumuz tavır, tutum ve davranışlar silsilesidir. Küçüklükten bu yana hayatımıza giren maddi-manevi her şeyin üstümüzde yarattığı baskının dışa vurumudur. Aklımızı çelen, bizi diğerine karşı ötekileştiren, kendini bulunmaz hint kumaşı zannettiren hastalıklı insanlarla birlikte nefes nefese bir ömür yaşamak zorunda bırakmaktır. Fırsat eşitsizliğini yaratmak ve onun başka bir grup üstünde yarattığı itilmişliği de yanına katıp üstüne üstlük hor görmektir. Kısacası güçler ayrılığıdır cehalet. Paradır, mevkidir, makamdır. Nereden gelip nereye gittiğini unutmaktır. Envaiçeşit bezediği gardırobundaki kıyafet gibi her zamana, mekana, duruma, kişiye göre seçip beğendiği egosu ve o çeşitlilikte poz verme yarışıdır cehalet. Kırmızı halılarından ne diploma geçer ne tecrübe ne de insanlık. Çünkü kendisi de bilir edindiği o dikdörtgen A4 kağıdını nereden, kimden, nasıl aldığını. Bu yüzden mesele bilgi-birikim olmayınca görgü-görenek sınıfta kalmıştır. Geçemez öyle elini kolunu sallaya sallaya onun gözettiği zamanın içinden. Bilmediğini de bildiğini sanmaktır cehalet. Bir diplomayla kendini aşılmaz dağ sanıp oldum sanmaktır.
Silvan Güneş
Biyografi Yazarı