Her şeyi tadında tuzunda yapmayı bilmelisin. Biraz yemeğin tuzunu, biraz çayın şekerini kaçırsan, yemenin içmenin ne keyfi kalır?

Bilmiyorum ama, insan olduğumuzu hatırlatmaya gerek var mı? Kendini nasıl herkesin önünde aptal, aciz, yetersiz, yalancı, tembel, bildiği halde bilmiyormuş gibi yapan, kimi zaman acınacak durumda olan ve bundan bile medet uman, her fırsatta dilenci ruhlu bir pozisyonda gösterebilirsin? Elbette bu olumsuz olduğu kadar insani değerleri yüksek olmayan tavır, davranış ve tutumları çoğaltmak mümkündür. Hayatı iyi anlayamamak kendini iyi tanıyamamaktan geçmekle birlikte, bizleri şekillendiren coğrafya, aile, kültür, çevre anlayış vb. farklılıkların-faktörlerin birey üstündeki etkisini ve dünyayı görme, bakma, anlama, kavrama anlayışlarının paralelliğini her seferinde durumlar, olaylar, şartlar ve zamanlar üzerinden değerlendirip ortaya koymaya çalışsak da sonuçta; tüm bunları alan, sentezleyen ve şekillenen beynin kendini tüm olumsuzluklara rağmen insani bir seçicilik sağlayamaması, onun zamanın insanı olamamasını ortaya koyarken, bu zamanda tüm bunlara şahit olmak, yaşadığımız çağa da bir hakaret sayılmaz mı?

Silvan Güneş
Biyografi Yazarı